"Baykal hayatının hatasını yaptı"

| 3 Temmuz 2010 Cumartesi
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Biz demokratikleşme yöntemiyle gideceğiz. Özgürlüklerin daralmasına müsade etmeyeceğiz" dedi. Atalay, açılım konusunda CHP eski genel başkanı Deniz Baykal'ı da eleştirdi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, katıldığı bir televizyon programında terörle mücadele, demokratik açılım konularındaki soruları yanıtladı.

Burmeh yaza lida fx15 biber hapı ile formda girin sitesi olarak Cumhuriyet Portaldan aldığımız haberin devamı şu şekildedir:

Atalay, ''Demokratik açılım bitmedi, devam edecek yönünde ifadeler oldu. Herkesin merak ettiği konu şu ki nasıl sürecek, demokratik açılım çerçevesinde yeni planlanan adımlar var mı?'' sorusu üzerine, demokratikleşme sürecinin AKP Hükümetinin kurulduğundan bu yana devam eden bir süreç olduğunu belirtti.

''Bütün toplumsal sorunlarda daha fazla özgürlük, daha fazla demokratikleşme, sorunun en etkili çözüm yoludur'' diyen Atalay, sorunların tüm boyutlarıyla açık konuşulmasının, tartışılmasının, değerlendirilmesinin de çözümün önemli bir parçası olduğunu vurguladı.

Devam eden süreçte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenlediği basın toplantısında çerçeveyi çizdiğini anımsatan Atalay, Türkiye'nin 30 yıldır terör olayını yaşadığını kaydetti.

Terörle mücadelenin güvenlik birimlerince kararlılıkla yürütüldüğünün altını çizen Atalay, bu konuda hükümet olarak hassasiyet gösterildiğini ve destek verildiğini ifade etti.

Atalay, ''Bir yandan terörün de istismar ettiği sorunlar da dahil, diğer toplumsal zemini olan sorunları da çözme çabamız var. Bu sorunları çözme çabamızın sürekliliğini Başbakanımız vurguladı. Yine biz demokratikleşme yöntemiyle gideceğiz. Özgürlüklerin daralmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiç bir şekilde demokrasiyi askıya alıcı yeni gelişmeler olmayacak, insan hakları ve insanın korunması, vatandaşımıza sahip çıkma bizim en önemli önceliğimiz olacaktır'' diye konuştu.

''Yasal düzenlemeler üzerinden gidecek bir süreçten mi bahsediyorsunuz?'' sorusu üzerine Atalay, ''Tabi yasal düzenlemeler. Demokratikleşme dediğimiz zaman bunun bir boyutu yasal düzenlemeler, bir boyutu hayatın içinde bunların uygulanmasıdır'' dedi. Uygulama ile ilgili gelişmelerin yaşandığını ifade eden Atalay, bu toplumda yaşayan herkesin son yıllarda yaşanan rahatlamayı gördüğünü söyledi.

Toplumsal zeminde terör ve şiddetin onaylanan, makul görünen bir şey olmadığını belirten Atalay, ''Terör ve şiddet, hiçbir zaman, hiç bir sorunun çözülmesini istemeyenlerin yöntemidir. Terör olduğu zaman mutlaka özgürlükler kısıtlanır. Güvenlik gerekçesiyle insan hakları askıya alınır. Demokratikleşme süreci daima birazcık daha durgunluk yaşar. Bu manada şu son yaşanan toplumsal tepkiyi biz çok değerli görüyoruz'' dedi.

Giderek vatandaşların bu konularda daha korkusuz konuştuğunu belirten Atalay, ''Hem devlete karşı, devlet ile ilgili taleplerini daha açık dile getiriyor. Hem de bu tür sosyal sorunlarla ilgili örgütlü bir yapı içinde, sivil toplum kuruluşları şeklinde sesini daha fazla çıkarıyor. Bu da iyi bir şey'' dedi.

"CHP'nin beyanlarını önemli görüyoruz"

Atalay, ''Bu süreçte Abdullah Öcalan'ın ya da PKK'nın muhatap alınabileceğine dönük bazı köşe yazarlarından çağrılar oldu. Bunları okuyunca, duyunca ne hissediyorsunuz?'' sorusuna karşılık, ''Biz o konuda çok kararlıyız. Biz daima nasıl sürecin ismi demokratikleşmeyse muhatap olarak da daha çok siyasi platformu ve TBMM'yi çok önemli gördük'' yanıtını verdi.

Bu konunun çok boyutlu irdelenebileceğini ifade eden Atalay, ''Biz bu sürece başlarken başta o zamanki DTP ile Sayın Ahmet Türk ile görüşüldü. Diğer partilerle görüşüldü, bazılarıyla görüşülemedi. İki muhalefet partisi bu konuda çok keskin tavır içinde oldular'' dedi.

Deniz Baykal'ın bu sürece katkı verecek bir irade gösterdiğini, ancak vermediğini belirten Atalay, ''Hayatının en önemli hatasını da yaptı. Çünkü Türkiye'nin en önemli sorununa katkı vereceklerdi'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın bu konuda tekrar çağrıda bulunduğunu anımsatan Atalay, ''En azından CHP'de bu yönde bir eğilim var. MHP, pek eğilim içinde değil. BDP için de aynısını söylüyorum. Şu ana kadar bu konuda bir katkı veremediler, vermediler. Hatta sürecin iyi yürümemesi, sürecin bazı açılardan provake edilmesi yönünde, yanlış anlaşılması yönünde de katkıları oldu. Muhalefet burada iyi sınav vermedi. Biz şimdi tekrar çağırıyoruz. CHP'nin bu beyanlarını önemli görüyoruz'' dedi.

Burada protokol konularına fazla takılınılmaması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Atalay, ''Kim geldi, kim gittiden çok... Bu konularda siyasi tarih şunu gösterir, kim fazla fedakarlık yaparsa ülkenin bu sorunlarının çözümü için onlar kazanırlar. Halen kan, intikam gibi kavramlarla bu konulara yaklaşanlar daima kaybederler'' diye konuştu.

''Bu davet konusunda bir noktaya geldiniz mi, hükümet olarak?'' sorusu üzerine Atalay, bu konuda çalışıldığını söyledi.

"Kendimizi irdeliyoruz"

İnsan hayatının çok önemli olduğunu belirten Atalay, can kaybının, terörün olmaması gerektiğini belirtti.

Atalay, ''Terörün olduğu yerde bu konularda sağlıklı adımlar atılamaz. Demokratikleşme yönünde attığınız adımlar sorgulanır. Terör ve şiddet oldukça hiçbir sorunda kalıcı çözümlere gidemezsiniz. Terör özgürlüğün düşmanıdır'' dedi.

Bakan Atalay, ''Demokratikleşme adımlarının gelişmesi, vatandaş zemininde giderek zemini kaybetmeleri, komşu ülkelerin terör konusundaki hassasiyetleri falan hepsi birleştiğinde, ortada bir sıkışmışlık hissediliyor. Bunların çözülmesini istemiyor gibi veriler ve bulgular var'' diye konuştu.

Atalay, Habur sınır kapısındaki görüntülerin hatırlatılarak, ''Süreç konusunda, keşke şöyle yapsaydık ya da yapmasaydık dediğiniz bir iç muhasebe yaşıyor musunuz?'' sorusu üzerine, bunların çok sıcak, hararetli konular olduğunu, yakıcı ve zor konular olduğunu belirtti. Atalay, ''Hatalar daima yapılabilir. Tabii ki kendimizi irdeliyoruz. Herkes kendisini irdeliyor. Ama bu işlerin tabiatında daima yol kazaları olabilir, hatalar olabilir. Uluslararası tecrübelere baktığımızda da bu böyledir'' dedi.

Bakan Atalay, Habur'da yaşananları asla tasvip etmediklerini ifade ettiklerini hatırlatarak, ''Burada yöntem hataları olmuş deniliyorsa, ben o tür hataları da rahatça kabul etmeye hazırım. Bu süreçleri yürütenler daima zor bir işi yürüttüğünün farkındadır ve eleştiriler. Sizin çok başarılı gördüğünüz şeyler bazılarınca yanlış görülür. Bu tür işler yakıcı konulardır. Bunları yürütenler birçok açıdan eleştirilirler. Bunları yürütenler buna alışkın olmalı ve bunu göze almalı. Her türlü eleştiriyi ben tabi karşılıyorum'' diye konuştu.

"Tercih demokratik ve insani çözüm"

''Bugünlerde kara harekatı seçeneğinden bahsedilir oldu? Bu seçenek masada olan bir seçenek midir?'' sorusuna Atalay, terör oldukça güvenlik güçlerinin çalışmaları, operasyonlarının olacağını söyledi.

Atalay, güvenlik mensuplarının her yerde işbirliği içinde başarılı çalışmalar yürüttüğünü vurguladı.

Şu günlerde komşu ülkelerle yürüyen ilişkilerin en verimli dönemi yaşadığını belirten Atalay, komşu ülkelerin bu konuda çok duyarlı bir tutum içinde olduklarını söyledi. Suriye'nin Türkiye'deki teröre büyük bir duyarlılık gösterdiğini belirten Atalay, görüşmelerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti.

İran'ın şu anda çok ileri operasyonlar yaptığını anlatan Atalay, bu konularda yoğun bir işbirliği olduğunu kaydetti. Atalay, Kuzey Irak'ın, ABD'nin tutumunun daha belirgin olduğunu ifade etti.

Hükümet olarak bütün bu sorunlarda tercihlerinin demokratik ve insani çözümler olduğunu vurgulayan Atalay, çalışmalarını o yönde ağırlıkla sürdüreceklerini belirtti.

Vatandaşa daha fazla sahip çıkılması gerektiğine önem verdiklerini anlatan Atalay, ''Her vatandaşımızın hiçbir ayrım gözetmeden şunu bilmeli, 'Ben devletin gözünde hep birinci sınıf vatandaşım'' diye konuştu.

Özellikle bölge vatandaşına daha fazla sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Atalay, ''Devletimize vatandaşımızın güvenini artırdıkça terör zemin bulamayacaktır'' dedi.

Atalay, bölgede, hem hükümet, hem parti olarak ciddi bir çalışma başlatacaklarını, bölge insanıyla daha fazla bir araya geleceklerini söyledi.

Yayla yasağı

''Gediktepe ve Lice'deki olaylardan sonra askerden de bir rahatsızlık ifadesi dikkatinizi çekmiştir, belki yayla yasağı ve yol kontrolleri konusunda. Bu konuda yeni bir düzenleme olacak mı?'' sorusu üzerine Atalay, şunları kaydetti:
''Gediktepe'nin yayla yasağıyla bir ilgisi yok. Gediktepe'dekiler sınır ötesinden Hakurk'tan geldiler. Yayla yasağı ve yol kontrolü ile ilgili hükümet bölgedeki hayatı biraz daha rahatlatma açısından bazı tedbirler alır. Öyle yerler var ki kısa bir yolda çok sayıda yol kontrolü var. Bizim valilere yazdığımız genelge şudur, 'terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde, bunlar gözden geçirilsin.' Yayla yasakları ekonomik olarak büyük bir şey, hayvancılığı öldüren... Şimdi o da terörle mücadeleyi aksatmayacak. Yeniden valilere ifade ettik.''

Öte yandan ''AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu'nun istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Atalay, bu haberi yeni duyduğunu ve beklediği bir şey olmadığını söyledi.

0 yorum:

Yorum Gönder